قوله
تعالى لا
تدخلوا بيوت
النبي إلا أن
يؤذن لكم
306- "Ey inananlar!
Peygamber'in Evlerine, Yemeğe Çağırılmaksızın Vakitli Vakitsiz Girmeyin ... " (Ahzab 53)
أنا محمد بن
عبد الأعلى نا
محمد بن ثور
عن معمر عن
أبي عثمان عن
أنس قال لما
تزوج النبي
صلى الله عليه
وسلم زينب
أهدت إليه أم سليم
حيسا في تور
من حجارة قال
أنس قال لي
اذهب فادع من
لقيت من
المسلمين
فدعوت له من
لقيت فجعلوا
يدخلون
فيأكلون
ويخرجون ووضع
النبي صلى
الله عليه
وسلم يده في
الطعام فدعا
فيه وقال ما
شاء الله أن
يقول ولم أدع
أحدا لقيته
إلا دعوته
فأكلوا حتى
شبعوا وخرجوا
وبقي طائفة
منهم فأطالوا
عليه الحديث
فجعل النبي صلى
الله عليه
وسلم يستحي أن
يقول لهم شيئا
فخرج وتركهم
في البيت
فأنزل الله عز
وجل { يا أيها الذين
آمنوا لا
تدخلوا بيوت
النبي إلا أن
يؤذن لكم إلى
طعام غير
ناظرين إناه }
[-: 11352 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Zeyneb
ile evlendiği zaman annem Ümmü Süleym,
çekirdeksiz hurma, yağ, keş ve undan yapılan bir yemek
yaptı; taştan yapılmış bir tabağa koyup Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
hediye etti. Allah'ın• Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Git ve Müslümanlardan bulduğunu davet
et" deyince, gidip gördüğümü davet ettim. Müslümanlar girip yiyerek tekrar
çıkmaya başladılar. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) elini yemeğe koyup dua etti ve bazı
şeyler söyledi. Ben gördüğüm herkesi davet ettim ve
gelenlerin hepsi doyana kadar yeyip çıktılar, fakat
bir kısmı içeride kalıp sohbete dalarak uzun süre çıkmadılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara (çıkmaları için) bir şey söylemekten
utandığı için kendisi çıkıp onları evde bıraktı. Bunun üzerine Yüce Allah:
"Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin; fakat davet edilseniz girin ve
yemeği yiyince dağılın. Sohbet etmek için de girip oturmayın
... (Ahzab Sur, 53)
Tuhfe: 513
6584'te tahrici geçmişti.
أخبرنا محمد
بن حاتم بن
نعيم قال
أخبرنا سويد قال
أخبرنا عبد
الله عن شريك
عن بيان بن
بشر قال سمعت
أنس بن مالك
يقول في هذه
الآية لا تدخوا
بيوت النبي
إلا أن يؤذن
لكم إلى طعام
قال بنى نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
ببعض نسائه وصنعوا
طعاما
فأرسلوا
فدعوا رجالا
فأكلوا ثم قام
فحرج فأتى بيت
عائشة وتبعته
فدخل فوجد في
بيتها رجلين
فلما رآهما
رجع ولم
يكلمهما
فقاما فخرجا
ونزلت آية
الحجاب { يا
أيها الذين
آمنوا لا
تدخلوا بيوت
النبي إلا أن
يؤذن لكم }
[-: 11353 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
"Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin ...
" ayetinin nüzul sebebi şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hanımlarından biriyle evlendiği zaman yemek yaptılar ve (beni) gönderip
insanları davet etmemi söylediler. Çağırdığım kişiler yemek yedikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp Hz. Aişe'nin evine
gitti. Ben de peşinden gittim. Girdiğinde yanında iki adam görünce Hz. Aişe ile konuşmadan geri döndü. Bunun üzerine bu iki kişi
kalkıp çıktılar ve Hicab ayeti olan şu ayet nazil
oldu: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin ...
"
Tuhfe: 257
Diğer tahric: Buhari (5170); Tirmizi (3219); Ahmed, Müsned (134494).
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا خالد
قال حدثنا
حميد أن أنسا
قال قال عمر
رضى الله
تعالى عنه قلت
يا رسول الله
يدخل عليك
البر والفاجر
فلو حجبت أمهات
المؤمنين
فأنزل الله عز
وجل آية
الحجاب
[-: 11354 :-] Hz. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! Yanına iyiler de
kötüler de giriyor. Keşke müminlerin annelerinin örtünmelerini söylesen"
deyince, Yüce Allah, Hicab ayetini indirdi,
Tuhfe: 10409
10931'de tahrici geçmişti.
أخبرني
زكريا بن يحيى
قال حدثنا بن
أبي عمر قال
حدثنا سفيان
عن مسعر عن
موسى بن أبي
كثير عن مجاهد
عن عائشة قالت
كنت آكل مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم حيسا في
قعب فمر عمر
رضى الله
تعالى عنه
فدعاه فأكل
فأصابت أصبعه
أصبعي فقال حس
أو أوه لو
أطاع فيكن ما
رأتكن عين
فنزل الحجاب
[-: 11355 :-] Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraber bir çanaktan hays denilen yemekten yerken Ömer b. el-Hattab
geldi ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu davet etti. Hz. Ömer yerken
parmağı parmağıma değince: "Ah, sizin hakkınızda benim sözüm dinlense, siz
kadınları hiçbir yabancı göremez" dedi. Bunun üzerine Hicab
ayeti nazil oldu.
Tuhfe: 17584
Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesai
rivayet etmiştir.
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال حدثنا
المعتمر عن
أبيه قال
حدثنا أبو
مجلز عن أنس
بن مالك قال
لما تزوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم زينب بنت
جحش دعا القوم
فطعموا ثم
جلسوا
يتحدثون قال
فأخذ كأنه
يتهيأ للقيام
فلم يقوموا
فلما رأى ذلك
قام من قام من
القوم وقعد
ثلاثة قال وإن
النبي صلى
الله عليه
وسلم جاء
ليدخل فإذا القوم
جلوس ثم إنهم
قاموا
فانطلقوا
فجئت فأخبرت
النبي صلى
الله عليه
وسلم أنهم قد
انطلقوا فجاء
حتى دخل قال
فذهبت أدخل
فألقى الحجاب
بيني وبينه
صلى الله عليه
وسلم وأنزل
الله عز وجل
يا أيها الذين
آمنوا لا
تدخوا بيوت
النبي إلا أن
يؤذن لكم إلى
طعام غير
ناظرين إناه ولكن
إذا دعيتم
فادخلوا فإذا
طعمتم فانتشروا
إلى إن ذلكم
كان عند الله
عظيما
[-: 11356 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zeyneb binti Cahş ile evlendiği zaman
halkı davet etti. insanlar yemek yedikleri sofraya
oturup konuşmaya başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kalkıp gidecek gibi oldu. Fakat oturanlar kalkıp gitmediler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
durumu görünce kalkıp dışarı çıktı. Oturanların bir kısmı da onunla beraber
kalkıp gittiler. Fakat içlerinden üç kişi oturmaya devam ettiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girmek için gelince oturan bu üç kişi de
kalkıp gittiler. Ben gidip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gittiklerini söyleyince gelip içeri girdi. Ben de girmek isteyince aramıza
perde çekti. Bunun üzerine: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe
çağırılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin; fakat davet edilseniz girin ve
yemeği yiyince, dağııın. Sohbet etmek için de girip
oturmayın. Bu haliniz Peygamber'i üzüyor, o da size bir şey söylemeye
çekiniyordu. Allah gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir
şey isteyeceğinizde onu perde arkasından isteyin. Bu sayede sizin gönülleriniz
de, onların gönülleri de daha temiz kalır. Bundan sonra ne Allah'ın
Peygamber'ini üzmeniz ve ne de O'nun eşlerini nikahlamanız
asla caiz değildir. Doğrusu bu, Allah katında büyük şeydir" (Ahzab Sur. 53) ayeti nazil oldu.
Tuhfe: 1650
Diğer tahric: Buhari (4791,6239,6371); Müslim (1428). Tahrici
için 5378, 5379'a bakın.